Scientific Mining Journal

Scientific Mining Journal

Volume 13 - No 2 (February 1974)
Bakırın Özellikleri, Alaşımları ve Minarelleri
DOI 3-7 M. YaÅŸar Ethem

GENEL

Periyodik sistemin birinci yan gru- «Bakır Grubu Metalleri» diye adlandırı- bu (29, 47 ve 79 Atom No.lu elementleri) lıp bunlar bakır, gümüş ve altındır,

Litosferik Pleyt Tektonik Teorisi ve Porfirik Bakır Yatakları
DOI 9-20 B. Doyuranlı

Abstract

Exploration planning is taking ‘into consideration, more and more, regional concepts of rock and ore genesis. High on the list of interesting regional targets remain volcanogenic belts of Post-Paleozoic ages. Of even broader scope are the rapidly evolving concepts relating to plate tectonics, Post-Eocene metallogenic type are located on or near present - day plate boundaries. Work is now in progress to relate older provinces and older, plate edges. This, it is to be hoped, will lead to usable concepts which provide new targets and new discorveries. In the Alpide zone, Turkey, Greece and Afghanistan seem to be likely areas for porphyry copper discovery. The new report, reviewing work, is still underway in northern Chile and Argentina. In this region mineralization is consistently related to volcanism and to granitic intrusive activity. A very extensive suite of age determinations of the rock has indicated a progressively younger age both volcanics and intrusively younger age both volcanics and intrusives inward from the coast. In other theories, porphyry copper deposits may originate with partial melting of oceanic crustal metarials as they thrust under a continental plate along a Benioff or «subducting» zone.

Bakır Madeninin Aranması ve Madenciliği
DOI 21-24 T. Armutcu, M. Kayadelen

ÖZET 

Bakır MadenciliÄŸinin Tarihçesi : Bakırın madenciliÄŸi taÅŸ devrine kadar uzanır ve insan tarafından ilk kullanılan metal, taÅŸ devrinde bakır olmuÅŸtur. Bakırdan ilk baÅŸlarda insan silâh ve ilkel aletler yaparak istifade etmiÅŸtir. Daha sonraları bakır alaşımları çeÅŸitli kullanış alanları bulmuÅŸtur. Maden devrinde ise insan bakır izabesi üstüne bilgisini daha da artırmış, daha sert ve kullanışlı olan alaşımlanm geliÅŸtirerek çeÅŸitli silâhlar ve aletler yapmıştır. Takriben M.Ö. 3000 yılında bakır alaşımları p devirde medeniyetin beÅŸiÄŸi olan Orta DoÄŸu ve Akdeniz, bölgesinde, bilhassa Kıbrıs‘ta oldukça geliÅŸmiÅŸ bir faaliyet dalı olmuÅŸtur. Roma İmparatorluÄŸu sırasmda, ilkel bakır madenciliÄŸi ve izabeciliÄŸi, Imparator‘luÄŸun bütün bölgelerine Orta DoÄŸu‘dan yayılmış ve Roma împaratorluÄŸu‘nun yıkılmasıyla baÅŸlayan orta çaÄŸ döneminde İngiltere‘de Almanya‘da, İsveç‘te ve İspanya‘da o devrin ÅŸartlarına göre oldukça büyük çapta bakır madenciliÄŸi ve izabe teknolojisi gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. 1800 yıllarında ise dünya yıllık istihsal ve tüketim miktarı 18 000 ton metalik bakıra eriÅŸmiÅŸtir.

Bakır Üretim Teknolojisi
DOI 25-34 Yayın Kurulu

 Demir olmıyan metaller gurubunda çok sayıda metal mevcuttur. Üretilen demir malzemenin miktarı, demir olmıyanlara nisbetle daha yüksektir. Ancak de­ ÄŸer olarak durum tersinedir. Demirden baÅŸka metalleri yoÄŸunluk-" larına göre ağır metaller ve hafif metaller olarak sınıflandırmak mümkündür.

Sülfürlü Bakır Cevherleri ve Zenginleştirme Yönünden Problemleri
DOI 35-41 Ö. Ayışkan

ÖZET

Sülfürlü bakır cevherleri çeÅŸitli yapıda yataklarda, deÄŸiÅŸik miktarda diÄŸer mineralleri (bilhassa pirit, çinkoblend ve galenit) ihtiva etmektedirler. Bu yazıda Türkiye‘de bulunan yataklar gözönünde tutularak, bakır cevherleri, mineral muhtevalarına ve yapısal karakterlerine göre, gruplandırılmaya çalışılmıştır. Her grup için teknolojik açıdan prob lemler belirtilmeye çalışılarak, gerekli zenginleÅŸtirme yöntemleri tartışılacaktır.

Bakır ve İlgili Ürünlerin Kullanım Alanları
DOI 43-47 A. Akar, A. Yazan, L. Özmerih

Rafine fırınlarında saflaÅŸtınlan bakır ilerinde tabi tutulacağı iÅŸleme göre deÄŸiÅŸik form verilmek üzere çeÅŸitli ÅŸekillerde dökülür. En önemli döküm ÅŸekli tel halinde olandır (wire bar). Bunun yanısıra levha, köşeli veya silindirik ÅŸekildeki döküm çeÅŸitleri en yaygın olanlarındandır. Alaşım yapımı için bakır büyük miktarda kertik blokçuklar (ingot bars) ve kimya endüstrisinde kullanılmak için ise bakır granülü ÅŸeklinde dökülür. Bakır sülfat ve diÄŸer sıvı bakır fazlalarından, elektroliz yöntemleri ile elde edilen bakır özellikle, bakır boru ve ince bakır levha üretiminde kullanılır. Ayrıca kullanım amacına uygun ÅŸekil ve irilikteki bakır tozları da elektroliz ayı­ rım yöntemi ile kazanılır. Dış etkenlere karşı davranışı yüzünden bakır, asıl metallere en yakm olan bir metaİdir. Asit ve atmosfer koÅŸullarına karşı yüksek bir direnç yeteneÄŸine sahiptir. Bu özelliÄŸi nedeni ile bakır yarı asil metal olarak geniÅŸ kullanılma alanı bulmaktadır.

Dünya`da ve Türkiye`de Bakır Rezervi
DOI 51-56 A. Göktepeli

 Bakır metalinin, fizikî ve kimyevî özelliklerinden dolayı bugün çok geniÅŸ bir kullanılma alanı mevcuttur ve gün geçtikçe de bakır tüketimi büyük bir hızla artmaktadır. Bu artışa paralel olarak arama ve metalurijide de büyük geliÅŸmeler kaydedilmiÅŸtir. Bu sayede 1900 senelerinde ekonomik olarak iÅŸletilebilir bakır tenörü °/o 3 iken, 1970 yılında bu % 0,5 bakıra, 1972 yılında da % 0,3 bakıra düşmüştür (Åžekil 2). Hattâ 1972 yılında bakır fiatlarında düşüş görülmesine raÄŸmen bazı büyük açık iÅŸletmelerde cevher iÅŸletme sınırı % 0,2 ye kadar düşmüştür (Bagdad - Hilside and San Xavier - North, USA)

Bakır Metalurjisi ve Teknolojisinde Gelişmeler
DOI 57-74 F. Y. Bor, A. F. Çakır

 Konu iki yazı halinde incelenmiştir. Birinci yazı, bakır metalürjisine genel bir bakış ve pirometalürjideki gelişmeleri kapsamaktadır, ikinci yazıda ise hidrometalürji ve elektrometalürjideki geliş­ meler incelenmiştir. Her iki yazının kapsamına yalnız 2 nci Dünya Savaşından sonraki gelişmeler alınmıştır. Genel temayülün aksine olarak bakır üretim metalürjisi ile ilgili, dört dildeki 1950 den sonra yazılmış en önemli eserlerin bir listesi «Bibliyografya» başlığı altında bu kısmm sonunda verilmiştir. Metin içinde adı geçen literatür de, her makalenin sonunda «Referanslar» başlığı altında toplanmıştır.

Hidrometalurji ve Elektrometalurjideki GeliÅŸmeler
DOI 75-95 F. Y. Bor, A. F. Çakır

 Hidro - ve elektrometalürjik yöntemlerin bakır üretim metalürj isindeki yeri «Bakır metalürjisine genel bakış ve pirometalürjideki geliÅŸmeler» yazısında belirlenmiÅŸtir. Bu yazıda ise, özellikle hidrometalürjik ve elektrometalürjik proseslerdeki geliÅŸme ve yeniliklere de­ ÄŸinilecektir.

Dünya Bakır Üretimi ve Tüketimi
DOI 97-99 A. Hamamcıoğlu

 Dünya Bakır Cevheri üretimi 1972 yı­ lında 7.049.000 ton olmuştur. (Tablo : I) Bu üretimin % 56,7‘si dört, % 72,9 u ise yedi ülke tarafından karşılanmıştır. En büyük bakır cevheri üreticisi 1. 510. 300 tonla A. B. D. olmuştur. (A. B. D. nin Dünya üretimindeki payı % 21,4 tür.) A. B. D. den sonra en büyük üretici ülkeler S. S. C. B. (1.050.000 ton) ve Kongo (437.300 ton) dur. 1972 yılında blister bakır üretimi 7.289400 ton, rafine bakır üretimi ise 8.055.800 ton olmuştur, (tablo : 2,3) Blister bakır üretiminin % 55,5‘i dört ülke tarafından karşılanmıştır. En büyük üretici ülkeler A. B.V "DT(İ.614.000 ton), S.S.C.B. (1.050.000 ton), Zambiya (687.300 ton) ve Japonya (657.500 ton) dır.

Bakır ve İlgili Ürünlerin Fiyat Durumu
DOI 107-111 Y. Aytekin

 Fiatlar ayni zamanda buraya kadar zikredilen hususlar ve ilgili ek ve tablolar dikkate alınarak tesbit edilmiÅŸtir. Bakır, kurÅŸun ve çinko dünya tüketimi yıllık büyüme oranları % cinsinden şöyledir

Bakır Zenginleştirme Teknolojisinin Tarihsel Gelişimi
DOI 119-123 A. Akar, A. Yazan, L. Özmerih

 Tarih devirlerinden birine adını veren bakır, insanoÄŸlu tarafından bulunup iÅŸlenen en eski metallerden biri olup, çok eski yıllardan beri insanlığın hizmetindedir. Bakırı ilk kullanan insanlar Orta Anadolululardır. Medeniyetin beÅŸiÄŸi olan Anadolu‘da milâttan önce 7000 yıllarında bakırın eritilip, iÅŸlendiÄŸi yapılan araÅŸtırmalar sonunda ortaya çıkmıştır(l) Buradan diÄŸer ülkelere sıçrayan medeniyet, bakırın milâttan önce 4000 yıllarında îran, Türkistan, Mezopotamya, Mısır, Filistin, M.Ö. 3000 yıllarında Ege civarı, 2500 yıllarında orta Avrupa ve 2000 yıllarında batı Avrupa‘da kullanılmasını saÄŸlamıştır. Önceleri süs ve harp eÅŸyaları yapımında kullanılan bakır, ilerleyen zamanla birlikte yavaÅŸ yavaÅŸ insanlığın birçok ihtiyacını karşılamak için kullanılmıştır. Bugünkü ileri medeniyete raÄŸ­ men bakırın yerini alabilen, kullanılmasına lüzum bırakmayacak bir diÄŸer metal veya diÄŸer bir madde bulunamamıştır. Evdeki kaplardan, uzaydaki sun‘î peyklere kadar hemen her yerde bakır veya alaşımları kullanılmaktadır.

Bakır Hazırlama (Zenginleştirme) Teknolojisindeki Gelişmeler
DOI 125-134 A. Akar, A. Yazan, L. Özmerih

Dünyada, bir konsantre iÅŸlemi görmeden, ocaktan çıktığı gibi direkt olarak pirometalurjik yöntemlerle iÅŸlenebilecek bakır cevherleri, hemen hemen tü­ kenmiÅŸ gibidir. Genellikle iÅŸletilen bakır madenleri düşük tenörlü olup, bir konsantrasyon iÅŸleminden geçmesi gereken cevherler çıkarılmaktadır. Tüm bakır üretiminin % 80 ini saÄŸlayan porfirik bakır yatakları da düşük tenörlü, gang mineralleri ile ince kenetlenmiÅŸ bakır mineralleri ihtiva eder. Bu nedenle, dünyada üretilen bakırın % 90 ı, bir flotasyon iÅŸleminden geçerek konsantre edilmektedir. 


Türkiye Bakır Yataklarının Jenetik Tipleri, Rezerv Durumu, Aramalar İçin Önemli Kayaç ve Bölgeler
DOI 143-152 R. Ovalıoğlu

ÖZET 

Türkiye‘nin bakır yatakları çoÄŸunlukla magmatik kökenlidir. BaÄŸlı oldukları magma cinslerine göre bakır zuhurlarını üç ana grup altında toplamak mümkündür : 1. Ofiolitik magmatizmaya baÄŸlı zuhurlar, 2. Asitik plutonizmaya baÄŸlı zuhurlar, 3. Andezitik - dasitik volkanizmaya baÄŸlı zuhurlar, Her üç magma tipine baÄŸlı olarak, muhtelif jenezde bakır yatakları teÅŸekkül etmiÅŸtir. Cu-Pb-Zn minerallerinden oluÅŸan metazomatik ve hidrotermal - filoniyen tipteki zuhurlar sayıca en fazla bulunmakla beraber, rezerv yönünden ekselatif - hidrotermal tipi karekterize eden (Murgul, Çayeli, Lahanos, Ergani ve Küre gibi) zuhurlar çok daha fazla önem kazanmaktadır. GeleceÄŸin bakır aramalarında ise ekselatif - hidrotermal tipler yanında, bilhassa Tersier devri asitik plutonlarına baÄŸlı porfiri tipi yataklar önem kazanacaktır. Bu güne kadar yapılan arama ve detay etüdler sonunda, yaklaşık olarak 2.500.000 ton metalik bakıra eÅŸdeÄŸer olan bir bakır cevheri rezervi tesbit edilmiÅŸtir. Buna ilâveten, bilinen tüm jeolojik ve madencilik verilerinin istatistiki yoldan uygun Computer programlarıyla deÄŸerlendirilmesi sonunda, Türkiye jeolojik ve tektonik yapısının daha 7.500.000 ton civarında metalik bakıra eÅŸdeÄŸer bir bakır cevheri potansiyelini içinde gizlediÄŸi tahmin edilmiÅŸtir. Böylece, ülkemizin bakır -potansiyelini ia.000.000 ton metalik - bakır mertebesinde tahmin etmek yerinde olacaktır. Bu rakam 1.000.000.000 ton % 1 lik bir bakır cevheri potansiyeli demektir. Yani, halen tesbit edilmiÅŸ bakır rezervlerimize istikbalde üç katının daha ilâve edilebileceÄŸi imkân ve ümidi mevcuttur.

Türkiye`de Önemli Bakır Yatakları Hakkında Kısa Not
DOI 153-154 M. YaÅŸar Ethem

Türkiye‘de 600‘ün üstünde bakır zuhuru mevcuttur. Ancak halen iÅŸletilmekte olan veya yakın bir gelecekte ele alı­ nacak olan bakır yataklannın sayısı 10 civarındadır. Bunlar : — Murgul civarındaki Çakmakkaya ve Damar açık iÅŸletmeleri, — Küre - Kastamonu‘daki Bakibaba yeraltı iÅŸletmesi, — Küre - Kastamonu‘daki daha çok bakirli pirit ve kısmen de bakır cevheri ihtiva eden Aşıköy açık iÅŸletmesi, Giresun‘un Espiye ilçesi sınırları İçindeki Lahanos ve Kızılkaya yatakları. Bunlardan Lahanos yeraltı iÅŸletmesi olarak, Kızılkaya da açık ocak olarak iÅŸletilmek üzere Karadeniz Bakır İşletmeleri A.Åž. tarafından proje ve metallurjik testler ile ilgili çalışmalara giriÅŸilmiÅŸ bulunmaktadır. — Rize‘nin Çayeli ilçesindeki «Ã‡ayeli Zuhurları» olarak bilinen Madenköy I ve Madenköy II yatakları, — Ergani‘deki kısmen tükenmiÅŸ veya tükenmek üzere bulunan yataklar ve Anayatak isimli yatak. Bu yatakların kabul edilen cut-off derecelerine göre rezerv ve tenörleri, mevcut son bilgilere dayanarak aÅŸağıda çıkarılmıştır.

Doğu Anadolu`da Subvolkanik ve Porfirik Bakır İmkanları
DOI 155-161 İ. Seyhan

ÖZET

DoÄŸu Anadolu‘da geniÅŸ alanlar kaplayan genç andezit ve bazalt örtülerinin metalik madenler bakımından genellikle steril olduÄŸu bilinmektedir. Bu örtülerin tabanında linyit yatakları bakımından ekonomik deÄŸeri olan Miosen ve Neojen yaÅŸlı sedimanter ve volkanik - Sedimanter seriler yer almaktadır. Bu serilerin de altında ise her yerde aflöre etmeyen, bu yüzden de durumu iyi bilinmeyen «Eski volkanitler» bulunmaktadır. Pirit, bakirli pirit ve diÄŸer sülfürlü mineraller bakı­ mından ümitli görülen bu eski volkanitler kısmen kendi tüfleri içinde, kısmen de temeli teÅŸkil eden metamorfik ve palezoik kayaçlar arasında soÄŸuyup katıla- ÅŸarak subvolkonik ve porfirik kütleler meydana getirmiÅŸlerdir. MaÄŸmatik ayrış­ manın .Diorit ve Granitlere kadar geliÅŸtir ÄŸini gösteren emareler mevcuttur.‘ DoÄŸu Anadolu‘nun bilinen neojen ve kuvaterner andezit ve azaltlarına nisbetle daha asit bünyeli olan bu eski volkanitler formasyonu, bakirli pirit yatakları bakımından önemli bir potansiyele sahip görülmektedir.

Ergani Bakır Yatağının ve İşletme Tesislerinin Tanıtımı
DOI 163-178 E.B.İ.

Ergani Bakır Madeni yatakları Türkiye‘mizin güney doÄŸusunda, Elâzığ iline baÄŸlı Maden ilçesinin Dicle nehri vâdisindedir. Maden ilçesi, kara ve demiryollarımızla ülkemizin bütün liman ve ÅŸehirlerine irtibatlı olduÄŸu gibi istihsalini ihraç bakımından İskenderun Limanı­ na 600 km. mesafede olup, kara ve demir yoluyla buraya da baÄŸlıdır.

Ergani Bakır İşletmesi Reverber Matının Flotasyon Yoluyla Zenginleştirilmesi
DOI 179-189 S. Karahan E. Okur

 1973 yılı AÄŸustos ayında Reverber fırınının yıllık bakîmi esnasında tabanda kalan yüksek manyetik özellikli taban matı denemede esas alınmıştır.

Karadeniz Bakır Projesi Genel Tanıtım
DOI 191-208 Yayın Kurulu

 GİRİŞ : Karadeniz Bakır projesi, yatırımı 1968 -1972 yılları arasında dört ayrı ve birbirinden uzak, alt yapıları kısıtlı bölgelerde oldukça zor v ÅŸartlar altında yapılan hummalı bir faaliyetin sonucunda gerçekleÅŸtirilmiÅŸ entegre bir projedir. 23 Ocak 1973 günü ilk defa ateÅŸlenen Karadeniz Bakır izabe fırınına EMÎNE ismi verilmiÅŸtir. EMÎNE günde 1000 ton‘a yakın cevher - konsantre karışımını izabe edebilecek güçtedir. Bu kapasite ile Türkiye‘nin daha önce mevcut kapasitesi 2 katının üstüne çıkarılmıştır. Karadeniz Bakır projesi kapasitesi olarak Türkiye‘nin en büyük bakır tesislerini bir araya topladığı gibi bir takım yenilikler de getirmiÅŸtir. Bunların baÅŸ- lıcaları cevher öğütülmesinde otojen de­ ÄŸirmen kullanılması,, konsantre naklinde Murgul - Hopa arasına döşenen 62 km.‘- lik boru hattı ve izabede Flash izabe tipidir. Bu yenilikler projeye ilâve bir ekonomi kazandırmaktadır. GeliÅŸmekte olan memleket madenciliÄŸinin ve madene dayalı sanayinin bu adımdan sonra çok kısa zamanda daha büyüklerine ihtiyaç duyduÄŸunu idrak eden Åžirket halen yeni bakır v tesisleri planlamakta olup, yakında gerçekleÅŸtirme safhasına girilecektir.

Karadeniz Bakır İşletmesi Murgul Konsantratörü ve Samsun İzabe Tesisleri Çalışma Prensipleri
DOI 207-213 Y. Aytekin

  Murgul Konsantratörü Önce çeneli kırıcılarda 200 mm. ye kadar öğütülen cevher 100 mm. açıklı­ ğında bir elekten geçirilerek —100 mm. ve + 100 mm. lik iki ayrı siloda depolanacaktır. —100 mm. lik silodan 165 t/h, + 100 mm. lik silodan 210 t/h kapasitelerle alınan mallar yaÅŸ usulle çalı­ ÅŸan otojen deÄŸirmene verilecektir. Otojen deÄŸirmen mahsulü, 2 mm. lik bir elekten geçirilerek, elek üstü otôjen de­ ÄŸirmene geri gönderilecektir. 0,208 mm. (65 mesh) lik elekten geçen malın % 62 sı 0,074 mm. (200 mesh) nin altındadır. Bu mal % 27 katı oranında su ile karşı­ laÅŸtırılarak bulamaç halinde flotasyona gönderilecektir. Mal ön flotasyon devresine 405 t/h kapasiteyle girecektir. Ön flotasyon devresinden alınan artıklar, pirit istihsali için pirit karıştırma tankma gönderilecektir. Buradan mal 106 t/h kapasiteyle pirit flotasyon bataryasına girecektir. Bu flotasyon hücrelerinde elde edilen pirit konsantresi 29 t/h kapasiteyle pirit temizleme bataryasına sevkedilecektir.

Türkiye Bakır Teknolojisi
DOI 213-215 S. Cankut

Medeniyetin beÅŸiÄŸi olarak bilinen yurdumuzda bakır madenlerinin iÅŸletilerek elde edilen metalin-gerek doÄŸrudan doÄŸruya ve gerekse çeÅŸitli alaşımlar yapılarak o günün ihtiyaçlarını karşılı- yacak ÅŸekilde kullanılması, binlerce yıl öncesine kadar gidebilmektedir. Osmanlı devleti devrinde sınırlı olarak ve Millî ekonomiye önemli bir katkıda bulunmıyacak ölçüde sürdürülen çalışmalar, ancak Cumhuriyet devrinin baÅŸlarında oldukça önemli geliÅŸmeler kaydettikten sonra, yakın zamana kadar bir durakalma ve kısmen de gerileme devri geçirmiÅŸ bulunmaktadır. Cumhuriyet devrinde memleketimizde üretilen bakırın az bir kısmı kap kaçak yapımında kullanılmış ve büyük kısmı blister bakır olarak ihraç edilmiÅŸtir. Bu arada Millî Savunma ihtiyaçlarını karşılamak üzere ilk defa bakır ve bakır alaşımlarından çeÅŸitli ürünler yapacak modern bir tesis Kırıkkale‘de kurulup çalıştırılmıştır.

Bakır Piyasa Etüdü
DOI 217-225 Y. Aytekin

Maden arama ve bulma iÅŸleri rizikosu büyük olan yatırımlardır. Bu rizikoya karşılık madencilik iÅŸleri diÄŸer iÅŸ alanlarına kıyasla çok daha kârlıdır ve memleket kalkınmasına doÄŸrudan etkilidir. Meselâ 1908 ve 1922 yıllarından beri Åžili‘de faaliyette bulunan üç Amerikan ÅŸirketinin toplam 700 milyon dolarlık yatı­ rımlarına karşılık yıllık kârları 1 milyar doların üzerindedir. Murgul Çakmakkaya cevheri için yapılan arama ve ön çalışma masrafları yatağın kıymetinin ancak °/o 0.1 i kadar tutmuÅŸtur.

Üçüncü Beş Yıllık Plânda Milli Ekonomi İçerisinde Bakır`ın Yeri
DOI 227-228 A. İ. Öztürk

Üçüncü Beş Yıllık Kaklınma Plânında Madencilik ve Demir - dışı Metaller Sektöründe önemli ölçüde yatırma yapılması öngörülmüş bulunmaktadır.,Madencilik sektörününde bu dönemde yapılacak 16.3 milyar lira, geçen iki plânlı dö­ nem yatırımlarının toplamından yüzde 60 fazlalık arzetmektedir. 16,3 milyar liralık madencilik yatırımı toplam yatırımların yüzde 5,8 ini bulmaktadır. 16.3 milyar lira içerisinde 4 milyar lira dolaylarında bir miktar demir dışındaki metal madenlerinin aranması ve işletilmesi için tahsis edilebilecektir ki bunun içerisinde bakır madenciliğinin ön sırayı aldığı söylenebilir. Öte yandan Demir - dışı Metaller sanayii yatırımları İkinci Plân Dö­ neminde 4 milyar lira olarak gerçekleş­ miştir. Üçüncü Plân Döneminde bu miktar 7,5 milyar liraya çıkacaktır. Bu miktar içerisinde bakır tesislerinin payı hiçte küçümsenmeyecek bir yer tutar. Üçüncü Plân Döneminde 24 milyar liraya ulaşan Madencilik ve Demir - dışı Metaller yatırımları içerisinde bakır için ayrılan miktar ile 1972 yılında 120 bin ton olan bakırkonsantresi üretimi 1977 yılında yaklaşık olarak yüzde 24 yıllık ortalama artışla 350 bin ton‘a, 1972 yılında 20 bin ton dolaylarında olan blister bakır üretimi de yaklaşık olarak yüzde 23 yıllık ortalama artış ile 65 bin ton‘a ulaşacaktır.